İSTANBUL (AA) – GÜLSELİ KENARLI – Müsilajın uydu görüntüleriyle izlenmesi ve takibi için 2021'de bilim insanları tarafından geliştirilen açık kaynaklı kod sistemi, Marmara Denizi’ndeki müsilajın mevcut durumunu takip ederek haritalandırmayı sürdürüyor.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesinden bilim insanları Marmara Denizi'nde bundan 4 yıl önce yaşanan müsilaj felaketini izlemek üzere Google Earth Engine platformunu kullanarak açık kaynaklı bir kod geliştirdi.
Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Füsun Balık Şanlı, Prof. Dr. Fatih Gülgen ve Doktor Öğretim Üyesi Uğur Acar ile Manisa Celal Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Ateş ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi Demirci Meslek Yüksekokulu Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü Coğrafi Bilgi Sistemleri Programı Öğretim Üyesi, Harita Mühendisi Doç. Dr. Osman Salih Yılmaz'ın geliştirdiği sistem, 2021'de müsilajla kaplanan alanları net biçimde ortaya koydu.
Uydu verilerini işleyerek müsilajın kapladığı alanı dakikalar içinde görselleştiren kod, o dönem temizlik ekiplerine yön verirken bilim insanlarına da yayılım dinamiklerini analiz etme imkanı sundu.
– "NASA ve ESA'dan görüntülere anlık ulaşabiliyoruz"
Güncel müsilaj takibinde de kullanılan sistemle ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Doç. Dr. Osman Salih Yılmaz, geliştirdikleri kodlarla oluşturdukları platform sayesinde deniz yüzeyindeki değişimleri izlediklerini, Google sunucularıyla bulut ortamında çalışan platformun herkes tarafından kullanabileceğini söyledi.
Platformun çok büyük avantajlar sağladığını ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:
"Ücretsiz olarak NASA’nın ya da Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) Landsat ve Sentinel görüntülerine, yayımlanır yayımlanmaz anlık erişebiliyoruz. Bu, görüntüler üzerinde bir kodlama mantığıyla çalışan, veri tekrarını ya da işlem tekrarını minimuma indiren, depolama alanından bizi kurtaran, çok güçlü sunucuların arka planda çalıştığı bir platform. Bu platformda uydu görüntülerini getirerek, çeşitli indeks hesaplama yöntemleriyle sudaki değişik oluşumları izleyebiliyoruz."
Uzaktan algılamanın kullanıldığı alanlarda yerinde ölçümün de mutlaka gerekli olduğunu vurgulayan Yılmaz, uydu görüntüleriyle farklı oluşumları tespit edebildiklerini ancak kesin tanı için laboratuvar analizine ihtiyaç duyduklarını anlattı.
Uzaktan algılamanın, yalnızca görüntüleme değil, sudaki biyolojik değişimler hakkında da bilgi verdiğinin altını çizen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Müsilaj ve alg yoğunluğu gibi su kalitesi göstergelerini belirlemeye yönelik çeşitli indeksler var. Bunlar, tamamen uydu görüntülerinden elde edilen farklı bant kombinasyonlarının aritmetik ortalamasıyla ve çeşitli cebirsel hesaplamalarla oluşturduğumuz yeni bantlar ya da indekslerle sudaki değişimleri tespit etmemizi sağlıyor. Su görüntüleri özellikle kızılötesi bantlarda soğuruluyor. Görünür bölgenin dışında kalan bu bantları kullanarak su yüzeylerini çıkartabiliyor, indeks hesaplamalarıyla ve renk değişimleriyle ilgili bilgi edinebiliyoruz. "
– İzmit Körfezi, Eskihisar ve Gemlik Körfezi'nde son durum
Yılmaz, 1-9 Mayıs tarihleri arasındaki Marmara Denizi görüntülerinde, İzmit Körfezi'nde normalin dışında bazı oluşumlar tespit ettiklerini, bunların müsilaj kaynaklı olduğunu ve indeks haricinde de gözle görülebilir bir değişim olduğunu aktardı.
Söz konusu tarih aralığında Kocaeli Eskihisar açıklarında da müsilaj lehine değişimler görüldüğünü kaydeden Yılmaz, Gemlik Körfezi'nde de müsilaj oluşumunu açık şekilde gördüklerini belirtti.
Aynı bölgelere son 1 haftada yeniden baktıklarını bildiren Yılmaz, şu bilgileri paylaştı:
"Son görüntülere de baktık. 'Mayısın ilk haftasıyla şimdiki durum ne?' diye inceledik. Şimdi aynı bölgelerde, örneğin İzmit Körfezi’nin burun kısmında hafif müsilaj olabilir, mayısın ilk haftasına göre yeni görünen alanlar var ama tabii ki yerinde gözlem bu konuda çok önemli. Kocaeli Eskihisar'da 1-9 Mayıs'ta gördük, ayın sonunda görmedik, yine Gemlik Körfezi'nin son bir haftalık görünümlerinde müsilajın kaybolduğunu gördük."
2021 yılında su yüzeylerinde müsilajın oldukça yoğun bir tabaka halinde olduğunu, daha sonra temizlik çalışmaları yapılarak giderildiğini anımsatan Yılmaz, "Şimdi baktığımızda yine müsilaj 'ben buradayım' diyor. Kendini gösteriyor, sonra çok hızlı kayboluyor yani takip edilmesi gerekiyor. Olaya bilimsel yaklaşmak, önlem almak ve süreci izlemek gerekiyor. Biz bu konuyla ilgili her türlü desteği sağlamaya hazırız, yeter ki talep gelsin." diye konuştu.
Özellikle çevre sorunlarında uzaktan algılama tekniklerinin gerekliliğine işaret eden Yılmaz, bu tekniklerin aynı zamanda yangın, tarım, orman alanlarının izlenmesi, kent büyümesi, arazi yüzey sıcaklığı gibi pek çok alanda kullanılabileceğini belirtti.